|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Plasenta ve Kordon |
|
|
Plasenta
Plasenta,
anne adayı ve rahim içindeki bebeğe ait iki dolaşım sistemini
birbirinden ayıran bir çeşit organdır. Sperm tarafından döllenen
yumurta hücresi , yani zigot, ikiye, dörde ve sonra sekize bölünerek
hızla büyümeye başlar ve bu sırada yüklü miktarda besine ihtiyaç duyar.
Besin maddelerini anneden alabilmek için,embriyo hücrelerinden bir kısmı
plasentayı oluştururlar. Plasenta anneyle bebek arasındaki besin,
oksijen ve diğer maddelerin alışverişini sağlayan bir çeşit yapıdır.
Plasenta yeni hücre gruplarının yani dokuların oluşması için gerekli
olan besinleri ve oksijeni özenle seçer ve bunları bebeğe taşırken, atık
maddeleri ayırarak onlarıda annenin vücuduna gönderir. Rahim içi, cenini
koruyan amniyon sıvısıile kaplıdır. Amniyon sıvısı olmadan bir bebeğin
anne karnında gelişmesi kesinlikle mümkün değildir. Bu sıvı sayesinde,
hem anne ve çocuk birbirlerinden faydalanırlar hem de korunmuş olurlar.
Gebelik 12 haftalık olduğunda ceninin kendi kan dolaşım sistemi
gelişmiştir fakat oksijen ve besinlerin alımı, karbondioksit ve
atıkların gönderilmesi için halen annesine bağımlıdır. İki dolaşım
sistemi arasındaki değiş tokuş kanlar karışmadan gerçekleşmelidir, yoksa
sonuç bebek için ölümcül olabilir.
Plasentanın
görevi nedir?
Plasentanın
temel görevi gelişmekte olan fetun gereksinm duyduğu besin maddelerini
anneden bebeğe aktarmak, fetusun metabolizma neticesi ürettiği atık
ürünleri annenin dolaşımına aktarmak ve yine anne ile bebek arasında
oksijen ve karbondioksit alışverişini sağlamaktır.Plasenta anne ve
cenine ait iki kan dolaşım sistemini kusursuzca ayırır. Gazlar, besin
maddeleri ve atıklar anne ve ceninin kanları arasında değiş tokuş
edilir. Fakat amniyon sıvısı ve ayrı dolaşım sisteminden oluşan bu
fiziksel bariyerler bebeğin hayatta kalması için yeterli değildir.
Bunlar ancak kısmen başarılı olabilir. Plasentanın anatomik yapısına
daha yakından bakıldığında, bu duvarı oluşturan trofoblast hücrelerinin
kan için özel olarak tasarlanmış bir bariyer oluşturdukları izlenir.
Embriyo, annenin dokularıyla çok yakın bir bağlantı içindedir. Bir
yandan anneden gelen kanın içindeki maddelerle beslenirken, bir yandan
da annenin savunma hücrelerinin riskli tehtidi altındadır. Çünkü embriyo
annenin vücudunda düşman kabul edilebilecek yabancı bir madde gibidir.
Dolayısıyla besinlerle birlikte anne kanındaki savunma hücrelerinin
embriyoya ulaşmaması son derece önemlidir. Ancak plasenta, annenin
kanında bulunan savunma hücrelerinin embriyonun tarafına geçmesini
engelleyen özel bir tasarıma sahiptir. Annenin kanından alınan oksijen,
besin maddeleri ve mineraller buince aralıklardan geçerek embriyoya
ulaşır. Fakat savunma hücreleri daha büyük oldukları için bu
aralıklardan geçmeyi başaramazlar.
Plasenta anomalileri
nelerdir.
Küçük plasenta,
gelimemiş plasenta nedir? Plasentanın erken yaşlanması olurmu?
Genelde normalden küçük plasenta bebeğe ait bazı anomalilerle birlikte
görülür. Annenin hamilelik öncesi aşırı zayıf olması ya da gebelik
süresince gerektiği kadar kilo almaması durumunda plasenta küçük
olabilir. Annenin kan hacmi yeteri kadar artmadığında rahimden
plasentaya giden kan akımı da yetersiz olacağından plasenta yeteri kadar
büyüyemez ve gelişemez. Öte yandan plasentanın küçük olması doğal olarak
fonkisyonlarını erken yitirmesi ,erken yaşlanması sonucunu getirir.
Plasentanın erken yaşlanması gebeliğe bağlı yüksek tansiyon (gebelik
zehirlenmesi preeklempsi) varlığında sıkça karşılaşılan bir durumdur.
Bununla beraber bazı genetik bozukluklarda da plasenta normalden küçük
kalabilir ve küçük plasenta varlığında detaylı ultrasonografi inc
lemesi yapılmalıdır.
Büyük plasenta nedir?
Büyük plasenta olmasının en önemli nedenleri, plasentada ödem, annede
diabet- şeker hastalığı annede ciddi anemi kansızlık , bebekte anemi,
doğumsal frengi ve plasenta arkasına kanamadır. Nadiren intrauterin toksoplazma
enfeksiyonu, doğumsal fetal nefroz gibi durumlar da bu tabloya neden
olabilir. Plasental ödem şidetli ve yaygın olduğunda bebeğe giden kan
ve oksijen miktarı azalacağından düşük apgar'lı bebeklere daha sık
rastlanır. Ve yenidoğan ölümleri daha sık görülebilir.
İnce plasenta, kalın plasenta nedir?
İnce plasenta bazen erken doğumlarda ve bazı fetal anomalilerle birlikte
olabilir. Plasentanın normalden çok daha ince olması fetal gelişim
geriliği ve yenidoğan ölüm riskini arttırdığı bilinmektedir. Kalın
plasenta ise hastalıktan ziyade sağlık belirtisidir
Plasentada kalsifikasyon, plasentada kireçlenme, plasentada yaşlanma
ne gibi sorunlara yol açar?
Ultrason incelemesi sonrasında bebeğinizin plasentasında
kalsifikasyonlar görülebilir ve fazla aşırı miktarda olmadığı
süreceson 3 ayda normal kabul edilir. Öte yandan kalsifikasyon
plasnetanın erken yaşlanma belirtilerinden biri olabilir. Kalsifikasyon
ne kadar çoksa işlev görebilen normal alan o kadar azalmış demektir. Bu
durumda bebeğe giden kan ve oksijen miktarı azalmaktadır. Fakat endişe
edilmemesi gerekir çünkü plasentanın rezervi yüksektir. Bebeğin
tehlikeye girmesi için plasentanın büyük kısmının kalsifiye olması
gerekir. Fakat aşırı derece plasentada kireçlenme, plasentada erken
yaşlanma durumunda gebe düzenli NST ile takip edilmelidir
Geri
Sezaryen
nedenleri
Kadın
Doğum Kliniği İstanbul Türkiye
|
|
|
|
|
|
|
e-gebelik.net
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Site içi arama
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
webmaster
|
|
|