Amnios Sıvısı,
Bebeğin Suyu, Bebeğin Su Kesesi
Amniyotik keseyi dolduran amniyon sıvısının sağlıklı bir gebelik ve
fetus gelişimi için büyük önemi vardır. Normalde fetus bir zar tabakası
tarafından kaplanan kese içinde bulunur. Bu keseye amniyon kesesi,
çevreleyen zara amniyon zarı, içindeki sıvıya ise amniyon sıvısı adı
verilir ve embriyonel gelişimin ilk evrelerinden itibaren amniyon
epitelinden salınır. Bu sıvı amniyon ve koryon adı verilen zarlarla
çevrilidir ve gebelikte oldukça önemli işlevleri olan dinamik bir
sıvıdır. .
Amnios sıvısının görevi nedir?
Amniyon kesesi, gelişen fetusu dış tesirlere karşı korur ve içerdiği
sıvı fetusun rahat hareket etmesine olanak sağladığından kas-iskelet
sisteminin gelişmesine yardımcı olur. Fetus, amniyon sıvısı içinde
yüzer. Bu haliyle güvenli bir şekilde anne rahminde hareket etme olanağı
bulur. Sıvıya herhangi bir yönden gelen basınç, küresel olarak her
tarafa eşit olarak yayılır, böylece fetus olumsuz etkilerden bir
şekilde korunmuş olur. Örneğin anne koşsa da, fetus bu koşuyla oluşan
sarsıntıdan hiç etkilenmez.
Amiyon sıvısı, fetusun orantılı büyümesini sağlar ve amniyon zarının
fetusa ve fetus üzerine yapışmasını önler. Doğumda miyometriyum
kasılmaları ile hidrolik basınç farkı oluşturarak doğum mekanizmasına
yardım eder. Travmalara karşı koruyucu olarak yumuşak bir yastık görevi
görür. Fetusun normal fonksiyonları, büyüme ve gelişimi ve rahat hareket
etmesi için amniyon sıvısı gereklidir. Amniyon sıvısı aynı zamanda fetus
ve anne arasında su ve madde alışverişine sahne olan bir yol kavşağına
da benzetilmektedir .
Amniyos sıvısının bebeğe sağladığı imkanlar neledir?
Fetus, amniyon sıvısı ile, bir anlamda dış dünyaya alışmak için
egzersiz yapar ve düzenli olarak bu sıvıyı içer. Bu sayede dili acı,
tatlı , tuzlu ve ekşiyi algılamaya başlar. Bir süre sonra tükürük
bezleri de harekete geçer. Ayrıca fetusun içtiği amniyon sıvısı; hem
bağırsakları emilim işine hazırlamakta, hem de aynı sıvının devamlı
olarak kandan süzülmesine olanak sağlayıp böbrekleri çalıştırmaktadır.
Böbreklerden emilen sıvı da tekrar amniyon sıvısına geri verilmektedir.
Ancak bu işlem amniyon sıvısını kirletmez. Çünkü böbrekler, doğumdan
sonraki işleyişlerinden farklı olarak fetusun içtiği sıvıyı süzerken
steril hale getirecek bir yapıya da sahiptirler. Bu dönemde ayrıca
sindirim sisteminin tam olarak hazır olması için, midede sindirim suları
salgılanmaya başlar. Yeni oluşan fetusun bağırsaklarında yer alan
hücreler, şekerleri ve tuzları birbirinden ayırt edebilme yeteneği
kazanır ve bir süre sonra seçilen bu atıklar annenin kanına geri
verilir. Böylece hem bağırsaklar hem de böbrekler aktif olarak
faaliyete geçmiş olurlar .Amniyon sıvısının fetusa sağladığı bir diğer
hayati imkan ise sabit ısının korunmasıdır. Devamlı değişen amniyon
sıvısı da belirli bir sıcaklıkta olup fetusun gelişimi açısından
ihtiyacı olan ısıyı her tarafa eşit olarak dağıtır .
Anne karnında gelişimini sürdürmekte olan fetus, amniyon sıvısı
tarafından korunur. Bu sıvının içinde uzun süre kalması fetusa zarar
vermez. Çünkü sıvının olası tahribatına karşı fetusun bedeninde mükemmel
bir koruma sistemi oluşturulmuştur. 5. ayda fetusun tüm vücudu renksiz
tüycüklerle kaplanır. Bu tüycükler 3-4 ay süresince fetusun vücudunda
kalır. Doğumdan önce de hemen hemen fetusun tüm vücudu tüylerle
kaplanmış vaziyettedir. Tüycükler sayesinde amniyon sıvısı, fetusun
tenine zarar vermemiş olur
Amnios sıvısının anne için ne gibi önemi vardır?
Amniyon sıvısının varlığı (bebeğin su kesesi) anne sağlığı için de önem
taşımaktadır. Bu sıvı rahmin boşluklarını doldurur. Bu sayede zamanla
büyüyen ve ağırlık kazanan fetus annenin rahmine ağırlık yapmaz. Aksi
halde fetus büyüdükçe rahme baskı yapacak, böyle bir durumda da rahim
duvarlarının ters baskısı sebebiyle, fetus normal gelişimini
tamamlayamayacaktır .
Amniyon sıvısının bileşimi nedir?
Amniyon sıvısı bebeğin suyu, bebeğin su
kesesi olmadan bir bebeğin anne karnında gelişmesi mümkün değildir. Amniyon sıvısı; amniyon zarındaki
hücreler, desidual hücreler, desidual oluşumlar ve fetusun kendisinden
salgılanan sıvılar ile oluşur. Amniyon zarındaki hücreler, proteinden ve
büyüme faktörlerinden oluşan zengin bir sıvı ile amniyon sıvısının
devamlılığını sağlamada önemli bir yer tutmaktadır. Uterusun perfüzyonu
ve decidua parietalis’in amniyon sıvısına katkısı amniyon zarı ve zar
hücreleri ile kontrol altında tutulmaktadır. Bu yapılar arasında
aminoasit ve oksijen geçişi vardır. Amniyotik kavite içi basınç, amniyon
zarı hücrelerini aktive etmekte ve bu hücrelerin katkısını kontrol
altında tutmaktadır. Zarlarda sürekli sekresyon ve emilim vardır.
Amniyon sıvısı deveranı, kavite içi basıncı kontrol altında tutarak,
intrauterin basıncı belirlemektedir. Uterus basıncı ve bu basıncın
fetusa yansıması aşamasında amniyotik sıvı tampon görevi görmekte ve
dengeyi sağlamaktadır . Amniyon sıvısı; % 99 su, inorganik tuzlar,
organik maddeler ve fetustan dökülen epitel hücrelerden oluşur. Organik
bileşiklerin yarısı protein diğer yarısı ise karbonhidrat, enzim, yağ,
hormon ve pigmentlerden ibarettir.
Amniyon sıvısının hacmi ve bileşimi gebelik ilerledikçe değişir.
Amniyotik kavitenin oluşumu gebeliğin 10. haftasına kadar tamamlanır.
Başlangıçta bir miktar sıvı amniyotik hücreler tarafından salgılanırsa
da erken dönemde amniyon sıvısının çoğu anne doku sıvısından, amniyotik
membrandan difüzyonla amniyotik kaviteye ulaşır. Gebeliğin ilk üçayındfa
fetal cilt, geçirgen olduğu için amniyon sıvısının çoğu embriyonun
plazma volümünden gelir. Gebeliğin ikinci yarısından sonra cildin
geçirgenliği giderek azaldığından fetal ekstraselüler sıvının amniyon
sıvısına katkısı azalır ve sıvı içinde birkaç lökosit, az miktarda
albümin ile diğer organik ve inorganik tuzlar bulunur .
Amnion sıvısı nasıl oluşur, nasıl yapılır?
Amniyon sıvısının, ebeğin suyu, bebeğin su kesesi önemli kaynaklarından
bir tanesi de fetusun kendisidir. Fetusun perfüzyonu, umbilikal damarlar
ile olur. Erişkindeki gibi belli miktarda sıvının bağırsak boşluklarına
girip, tekrar emilmesi söz konusudur. Bu arada bağırsak lümenlerindeki
epiteliyal hücreler amniyon sıvısına geçer. Ayrıca, fetal böbreklerin
perfüzyonu ve idrar oluşumu da amniyon sıvısının oluşumunda önemlidir.
Üriner sistemin boşaltım yollarının içini döşeyen hücreler de, böylece
amniyon sıvısına geçmiş olur .Fetus idrarının, amniyon sıvının
artmasında önemli rolü vardır.
Amnios sıvısının görünüşü, kıvamı nasıldır?
Amniyon sıvısı koyu kıvamlı değil, su gibi akışkandır. Kendine has özel
bir kokusu vardır. Gebeliğin sonunda açık sarı renkli olup, içinde
“vernix caseosa” parçacıkları bulunabilir. Doğum yaklaştıkça amniyon
sıvısının rengi bulanıklaşır. Fetal kalın bağırsak içeriği olan
mekonyumun dışkılanması, amniyotik sıvıyı sarı veya esmer - sarı,
kahverengi veya yeşile boyar. Amniyotik sıvı miktarı bol ve mekonyum
miktarı azsa yoğunlaşmaz ve ancak hafif boyanır. Bol miktarda mekonyum
varlığında sıvı yoğunlaşır ve mekonyum partikülleri görülebilir. Amniyon
sıvısının mekonyumla boyanması ve gebelik yaşı arasında çok belirgin bir
ilişki olduğu belirtilmektedir .
Geri
Sezaryen
nedenleri
Kadın
Doğum Kliniği İstanbul Türkiye
|