Gebelikte Sağlıklı Beslenmenin İpuçları
|
Başından sonuna kadar sağlıklı bir gebelik geçirmenin ana
kuralı düzenli doktor kontrolleri olduğu gibi aynı zamanda sağlıklı
beslenmektir.Gebeler için
sağlıklı beslenme, yeterli ve dengeli beslenmedir.Vücudumuzu oluşturan
hücrelerin düzenli ve dengeli çalışması için besin
öğelerinden yani yağlar, karbonhidratlar, proteinler, vitaminler ve
minerallerden yeterli miktarda alınmalıdır. Vücudumuzun tüm besin
maddelerine ihtiyacı vardır. Tek taraflı beslenmek yani sadece protein
veya karbonhidratla beslenmek yanlıştır. Dengeli beslenerek vitaminler,
mineraller ve lifler gibi önemli besin maddelerinden de alınmış olunur. |
Hamilelikte sağlıklı ve düzenli beslenme için beslenme piramidinin iyi bilinmesi
gerekmektedir.
Beslenme piramidi 5 ana besin grubunu içerir. Piramit en altta yer alan ve
sıklıkla tüketilmesi gereken karbonhidratlarla başlar ve daha az
tüketilmesi gereken gıdalara doğru gider. Bu besin grupları
karbonhidratlar, mineraller, proteinler, yağ ve şekerdir.Beslenme piramidi
gıdaların doğru seçimi için gebelerin rehberi olmalıdır.
Karbonhidratlar: Alt
grupta yer alan ve sıklıkla tüketilmesi gereken gıdalardır.
Ekmek, makarna, pirinç, tahıl ürünleri ve kuru baklagillerde yüksek
miktarda bulunur. Şekerler de karbonhidratlar grubunda yer alır. Şekerler
bildiğimiz çay şekeri (sukroz), meyve şekeri (fruktoz) ve süt şekeri (laktoz)
olarak gruplara ayrılır. Karbonhidrat vücudumuz için iyi bir enerji
kaynağıdır. Günlük alınan enerjinin %55-60’ının karbonhidratlardan
sağlanması gerekir. Burada önemli olan şekerli besinlerden çok, diğer
karbonhidrat kaynaklarını tüketmektir.
Mineraller
ve vitaminler :
Sağlıklı yaşam için gereklidir. Mineraller (kalsiyum, bakır, iyot, demir,
çinko vb.) sebze ve meyvelerde bulunur, hücre korunması ve sağlıklı diş,
kemik, cilt yapısı için önemlidir. Mineraller ayrıca kalp ritmi, kan
basıncı, vücuttaki sıvı dengesi gibi daha birçok düzenleyici fonksiyonlarda
rol oynar.
Vitaminler vücutta düzenleyici olarak çalışırken, mineraller de kemik ve
diş sağlığında çok önemli bir role sahiptir.
Proteinler:
Vücudun
en etkili kalori yakıcı bölümü olan kas dokusunu güçlendirmek açısından çok
önemlidir.
Et,
süt ve ürünleri ile yumurta ve kuru baklagillerde yüksek miktarda bulunur.
Hücrelerin gelişmesi, dokuların yenilenmesi için gereklidir. Günlük alınan
enerjinin %10-12’sinin proteinlerden sağlanması gerekir.
Yağ:
Yağlar
çok az tüketilmesi gereken gıdadır; fakat A, D, E ve K vitaminleri gibi
vücudumuz için önemli vitaminleri taşıma görevi yaptıklarından dolayı
sağlığımız için yenilmesi de çok önemlidir. Sıvı ve katı yağlar bu grupta
yer alır.
Et,
süt, peynir, margarin, tereyağı ve kuruyemişlerde yüksek miktarda bulunur.
Günlük alınan enerjinin % 25-30’unun yağlardan sağlanması gerekir. Burada
önemli olan bu miktarın en fazla %10’unun doymuş yağlardan (Et, süt,
yumurta gibi hayvansal kaynaklı ürünlerde bulunur. Aşırı tüketimi
kolesterol seviyesinin yükselmesine sebep olur), %10’unun tekli doymamış
yağlardan (zeytinyağı) ve %10’unun çoklu doymamış yağlardan (Ayçiçeği, soya
fasulyesi, tahıl ürünleri, balık ve ürünleri, ıspanak, brokolide bulunur)
karşılanmasıdır.
Su:
Su,
yaşamak için oksijenden sonra gelen en önemli öğedir. Yetişkin insan
vücudunun yaklaşık %59' u sudur. Su vücutta besinlerin sindirimi, emilimi ve
hücrelere taşınmasında ve vücut ısısının denetiminde önemli rol oynar.
Bunun için günlük 2 litre su içilmelidir. Çay, kahve ,şekerli meyve suyu
gibi sıvılar suyun işlevlerini yerine getiremez.Gebelerde su tüketimi
gebeliğin sağlıklı devamı için özellikle önemlidir.
Yemek yeme alışkanlığımız zihinsel ve bedensel faaliyetlerimizi etkileyen
unsurlardan biridir. Sağlıksız beslenme düşünme ve kavrama yeteneğinin
azalmasına ve hafıza kayıplarına neden olur. Günde 8 saat uyuduğunuz halde
kendinizi yorgun hissediyor, bedensel, zihinsel faaliyetlerinizde çabuk
yoruluyor, hafıza ve düşüncenizde azalma görüyorsanız mutlaka yemek yeme
alışkanlığınızı gözden geçirin ve aşağıdaki önerilerimize bir göz atın.
Dengeli
Beslenme Önerileri:
Doymamış yağ
(tereyağ, hayvani kökenli kuyruk yağı) oranı yüksek besinleri daha az
tüketin.Yeterli miktarda doymuş yağ (ay çiçek, mısırözü, soya, fındık,
zeytin yağı) almaya dikkat edin. Yarım yağlı süt, yağsız yoğurt
tüketin.Yağlı kırmızı et yerine yağsız et, kuru baklagiller (nohut,
mercimek, fasulye gibi), balık ve tavuk tercih edin. Süt ve süt ürünleri de
(yoğurt, peynir vb.) tüketilmeli, fakat bunlarında az yağlı olmalarına
dikkat edilmelidir.Yemeklerinizi haşlama, fırında pişirme veya ızgarada
pişirme yöntemleriyle pişirirseniz yemeğe eklenecek yağıda azaltmış
olursunuz.
Aşırı
şekerli gıdalardan kaçınmalı ve hatta çay, kahve gibi içecekler şekersiz
içilmeli veya şeker miktarı azaltılmalıdır. Kahve ve çayın günde 2 bardağı
geçmemesine ,bitkisel çayların da doktorunuzun önerdiklerinden olmasına
özen gösterin.
Gıdalardan
aldığımız günlük tuz miktarı 6 gr.ı (bir tatlı kaşığı) geçmemelidir. Bu
miktara yemeklerden, ekmekten, içeceklerden aldığımız tuz miktarı dahildir.
Tuz tüketimi ile yüksek tansiyon arasında ilişki bulunmaktadır.Gebelerin
hiç tuzsuz gıda almaları da önerilmemektedir. Tuz az da olsa
kullanılmalıdır. Normal insanlarda olduğu gibi tamamen tuzsuz beslenme
tavsiye edilmez,tansiyon düşüklüğü olabilir.
Güne kahvaltınızı yaparak başlayın. Gece boyu gıda alımı olmadığından
beyninizin sabah kalkınca enerjiye ihtiyacı vardır. Daha sonra gıda
alımınızı kahvaltıdan başlayarak gün içine yaymanız daha etkin kalori
yakmanıza neden olur.Öğünlerinizi önceden belirleyiniz.Mümkünse
yediklerinizi 3 ana öğün, 3ara öğüne bölün, az ve sık beslenin.Bol su için,
yiyecekleri iyice çiğneyin. Her yemek yediğinizde midenin 1/3’ünü boş
bırakın. Midenizi katı gıdalarla doldurmayın .Katı gıdalarla dolu mide
içeriğinin gerekli öz suyu her tarafa dengeli ulaştırması güçleşir ve
sindirim zorlaşır. Düzenli yemek yiyenler daha dengeli ve sağlıklı
beslenmekte ve ideal kilolarını korumaktadırlar.
Zihinsel faaliyetlerin gerektirdiği enerji kaynaklarının en önemlilerinden
biri de meyvelerdir. Beynin oksijen dışındaki tek enerjisi glikozdur. Glikoz
meyvelerde hazır halde bulunur. Diğer gıdalarla alınan şeker midede
yakılarak glikoza çevrilir. Bu nedenle meyveleri aç karnına
yememeliyiz.Meyveler yemeklerden 30 dakika önce veya 3 saat sonra
alınmalıdır.Mide doluyken alınan meyveler midede kalıp besin değeri
kaybolup orada mayalanacağı için bütün sindirim sistemimizi yorar.Gebelere
düzenli tüketilmesi önerilen meyvelerin başında kiraz, muz,kayısı, şeftali
ve tabii ki kabuğu ile birlikte yeşil elma gelmektedir.
Vücudumuzda dakikada 10 milyon hücre ölür ve bir o kadarı da
yenilenir. Ortalama 100 günde (beyin ve sinir hücreleri hariç) bütün
vücudumuz yenilenir.Düzensiz kötü beslenme yenileme sistemini aksatır.
Cildiniz canlılığını, tazeliğini kaybeder ve en önemlisi hastalıklara açık
olursunuz. Yorgunluk, çabuk yorulma, baş ağrısı olabilir. Düşünce ve hafıza
sistemi bulanıklaşır.Bu nedenlerden dolayı düzenli ve sağlıklı beslenmeye
dikkat etmeli ve yemek için yaşamamalı, sadece yaşamak için yemeli görüşünü
benimsemeliyiz.
Gebelikte
dengeli beslenmenin püf noktaları nedir ?
Soya sütü:
Tercihe göre çikolatalı, sade yada vanilyalı olabilir. Bir kutu küçük soya
sütünü her zaman çantanızda bulundurun. Böylelikle hamilelik sırasında
ihtiyacınız olan günlük kalsiyum ve D vitamini ihtiyacınızı kolaylıkla
karşılayabilirsiniz.Sabah bulantılarına iyi geldiğini unutmayın.
Bir avuç kuru üzüm:
Atıştırma ihtiyacınızı da giderecek kuru üzüm günlük almanız gereken
demirin dörtte birini ve protein miktarının da bir kısmını karşılar.Ayrıca
marketlerde satılan saf katkısız üzüm suyunu da korkmadan tercih
edebilirsiniz.
Yoğurt:
Günlük kalsiyum ihtiyacınızın %25’ini karşılayan bu lezzetli süt
ürünü; protein, çeşitli vitamin ve mineraller açısından da
besleyicidir.Diyet yoğurt gebelere önerilmektedir. Kalsiyum oranı normal
yoğurda göre daha konsantredir.
Hazırlanması kolay
tahıl gevrekleri , Müsli:
Marketlerde hazırları da bulunan müslileri yulaf ezmesi, kuru
meyveler ,fındık ve badem kullanarak kendiniz de hazırlayabilirsiniz.Yağsız
bir bardak süt ile tüketmek bağırsak hareketlerini arttırıp kabızlığa da
yardımcı olacaktır.
Taze naneli salata ,
brokoli ve havuç: Salatanıza
taze nane katarak mide problemlerini azaltabilirsiniz.
Az
haşlanmış brokolinin mineral ve vitamin deposu olduğunu unutmayın. İnce
ince doğrayacağınız havuçları, limonlu sos eşliğinde veya yoğurtla günün
her vaktinde yiyebilirsiniz. Karnıbahar, brokoli ve ıspanak gibi sebzeleri
akşam yemeğine saklayın.Çantanızda gündüz 2 tane soyulmuş havuç taşımanız
sabah bulantıları için yardımcı olacağını aklınızın bir köşesinde
bulundurun.
Portakal suyu:
Günlük C vitamini ihtiyacınızın yarısını bol bol portakal suyu içerek
karşılamış olursunuz. Aynı zamanda kalsiyum ihtiyacınızın da %15’i portakal
suyuyla karşılanmaktadır.Greyfut suyu bazı ilaç,vitamin ve yiyecekler ile
etkileşip emilimlerini bozdukları için gebede tavsiye edilmemektedir.
Mısır gevrekleri ve lifli bisküviler: Doğal,
şekersiz olanlarını tercih edin. İçinizin ezildiğini hissettiğiniz anlar
için, bir dakika içinde hazırlayıp tadını çıkarabilirsiniz. Özellikle mide
yanmalarının ve reflünün arttığı gebeliğin beşinci ayından sonra
çantanızdan eksik etmeyin.
Yağsız veya az yağlı
peynir çeşitleri:
Günlük protein ve kalsiyum ihtiyacınızı karşıladığınızdan emin olun.Yağsız
süt ürünleri ve peynirlerin içindeki kalsiyum gebeler tarafından daha yoğun
olarak emilmektedir.Dikkat etmeniz gereken paketli ,pastörize ve bilinen
marka yağsız peynirleri kullanmanız gerektiğidir.
Bal
kullanımı:Bir
çok ebeveyn bebek 1 yaşına gelmeden önce bal verilmediğini
bilmektedir.Bunun ana nedeni balın botulinum toksini içerebilmesi ve
tehlikeli bir botilismus zehirlenmesine yol açabilmesidir. Asidik ortamlar
bu sporların büyümelerini ve toksin salgılamalarını engellemektedir.Bebeğin
sindirim sisteminin gelişmemiş olmasından dolayı yeterince asidik ortam söz
konusu değildir ve toksin üretiminin engellenmesi yeterli olmayabilir.
Başka bir ifade ile bebeğin sindirim sisteminin sıcak,havasız ve düşük
asiditede ortam içermesi botilinum sporlarının büyümesine sebep
vermektedir.
Gebe kadın güvenle bal tüketebilir,çünkü gebenin sindirim sistemi
asidik olduğu için botilinum sporlarının toksin üretimi önlenmektedir. Anne
adayının bal yada bal içeren yiyecekler tüketmesinin fetus üzerinde hiçbir
zararlı etkisi yoktur.
Geri
Hafta
Hafta Gebelik
|